Ünlü anneler anlatıyor: ‘Her şey unutulur ama annelerin öğrettikleri kalır’
Yılın farklı günlerinde de olsa dünyanın pek çok ülkesinde kutlanan Anneler Günü’nün tarihçesi için yazılanlar şöyle: “Anneler Günü geleneği, Antik Yunanlıların mitolojisindeki birçok tanrı ve tanrıçanın annesi Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar festivaliyle başlar.” Anneler Günü geleneğinin ne zaman ve nasıl başladığı bir yana önemli olan gelinen nokta. Hayat koşturmasında her zaman mümkün olamasa da özel bir günde annelerin onurlandırılması şahane bir gelenek. Her biri aynı zamanda anne olan Filiz Akın, Belçim Bilgin, Esra Erol, Selma Güneri, Şevval Sam, Aydan Şener ve Bennu Yıldırımlar’a “Anneler Günü” için beş soru sorup samimi yanıtlar aldım.
“Benim annem”in devamı nasıl gelir?
Filiz Akın: Annem, hayatta her zaman beni destekledi. Ben onun tüm hayallerini yüklediği çocuğuydum… Onu hayal kırıklığına uğratmadığımı umuyorum. Ben küçük yaşlardayken fal baktırmış. Falda benim büyük bir yıldız olacağım söylenmiş ona. Küçük yaşlardan beri beni bir yıldız gibi gördü. Beni böyle motive ederdi.
Belçim Bilgin: Benim annem; Eminem, Emoş’um, anneciğim, anam! Hayattaki ilk yuvam, ilk en iyi arkadaşım! Her şeyi hisseden sezgisel perim! İnanılmaz analitik bakışıyla her daim ilhamım olmuş zeki insanım! İradesi, gücü, bilgisi, güzelliği, şefkati, karizmasıyla büyülendiğim kadınım! Binlerce yılın bilgisine sahip hikâyeleri masallaştıran, basitleştiren, tüm yaşananlara sonsuz anlamlar katan, çok renkli bir hikâye anlatıcısı.
Esra Erol: Benim annem güzel gülen, güzel bakan, sonsuz seven, içine dalıp gitmekten keyif aldığım bir şefkat denizi. Kendisini evine ve çocuklarına adayan her anne gibi, kaybolduğumuzda yönümüzü bulmamızı sağlayan pusulamız.
Selma Güneri: Son derece güzel bir fiziğe sahip, karizmatik kişilikli, alımlı bir Çerkez kadınıdır annem. Yardımsever ve iyi kalpli bir insan oluşuyla sanat hayatımda bana hep sahip çıkmış, yanımda olmuştur. Çok güçlü ama biraz da dominant bir kadın…
Şevval Sam: Birçok insanın bu kadar yakın olmak isteyebileceği, genlerimi ve hayata karşı duruşumu borçlu olduğum, alameti farikası kızıl uzun saçlı, kız çocuğu kadar kırılgan ama yüksek bir dağ kadar güçlü, Taro’nun aşık olduğu derin ruhlu Lemanne’si.. Şaman, yaman kadın Leman, ben ona öyle diyorum; Şaman, Yaman, Leman…
Aydan Şener: Benim annem güçlüdür, sevgi doludur, azimlidir, her şeyi çekip çevirir, çok beceriklidir. Annemi kaybetsem de hâlâ her günümde her zaman yanımda aslında. Hâlâ onunla içimden konuşurum. Annemin güçlü kişiliğine ve sevgisine hep hayranım. Benim ve kızımın arkasındaki güçtü. Hâlâ, ondan görüp öğrendiklerimden güç alıyorum. İyi ki benim annemdi.
Bennu Yıldırımlar: Belki birçok anne gibi, benim annem de, önceden birçok şeyi adım adım düşünmüş ve elinden gelen her şeyi yapmış, özverili ve sabırlıydı. Çevresindeki insanların sorunlarını çözmek için elinden geleni yapmaya özen gösteren bir insandı.
Anneler Günü rutinleri
*Anneler Günü rutininiz ve olmazsa olmazınız nedir?
F. A.: Keşke İstanbul’da olabilsem. Annemin mezarını ziyaret ederdim, en sevdiği çiçeklerle… Şimdi ise oğlumun ve eşimin güzel kızlarının mesajlarıyla çok ama çok mutlu oluyorum. Bana kendimi özel hissettirdikleri için onlara da teşekkür ediyorum.
E. E.: Bir arada olmak. Onunla birlikte bir şeyler yapmak, birlikte yemek pişirmek, sohbet etmek.
S.G.: Sadece Anneler Günü’nde değil, her günkü rutinim ona dualarımı ve minnettarlığımı yollamaktır.
Ş.S.: Bize her gün Anneler Günü…
A.Ş.: Benim için aslında özel günler pek anlam ifade etmiyor. Ama her zaman hem söyleyerek hem de hareketlerimle ne çok sevdiğimi ifade ederdim. Birbirimizle zaman geçirdiğimiz için çok şanslı hissediyorum, çok şükrediyorum. Kızım Ecem de bana bunu hissettiriyor. Ecem’in de zamansız, sadece içinden geldiği için aldığı hediyeler benim için çok özeldir. Bana sarıldığı ve sevdiğini söylediği her an benim için paha biçilemez hediyedir… Bu Anneler Günü’nde benim anneme bir hediyem var… Annem ve kızıma ithaf ettiğim kitabım “Kadına Dair” Anneler Günü’nde çıkıyor. Orada da anneme olan hayranlığımı anlattım dilim döndüğünce. Kitabım sayesinde bu anneler günüm daha heyecanlı geçecek…
B.Y.: Annesi zamansız hayata veda etmiş birçok insan gibi, bu özel günde rutinim; onu hatırlamak ve güzel anmak olacak.
*Annenize ithafen bir özlü söz seçecek olsanız bu ne olurdu?
F. A.: “Çocukların ilk ve en büyük öğretmeni anneleridir.” Bana sevmeyi, incitmemeyi, kendime güvenmeyi öğretti…
B.B.: Elimizdekileri umursamadan yaşamı renklendirmeyi bilen, bana ve kardeşime dünyanın güvenli bir yer olduğunu hissettiren bir simyacı. Yediğim en lezzetli tatların, en şık sofraların hamarat yaratıcısı. Varlığı sevgi, varlığı yaşam kaynağı can’ım! Seni sonsuz seviyorum, iyi ki varsın, iyi ki annem sensin Emoş’um!!!
E. E.: Ne yaparsan yap, yaptığın her şeyin bir sonu olduğunu unutma.
S.G.: “Cennet annelerin ayaklarının altındadır” sözü klasiktir ama çok önemlidir. Ayrıca, “Seni her gün düşünüyorum, özlemini her an içimde yaşıyorum” demek isterim.
Ş.S.: Ölecek kadar yorulmakla, ölme lüksü olmama arasındaki mücadeleye dair bir paradoksdur annelik. Bu da “annelik” nosyonunun, bu dünyada çok kıymetli ve kutsal bir mertebe olduğunun kanıtıdır.
A. Ş.: George Eliot’ın “Anneler, çocuklarının hayatında bir kitap gibidir. Diğer her şey unutulur, ama annelerin öğrettikleri kalır” sözünü seçerim. Tıpkı bu sözde olduğu gibi annemin bana öğrettiği, örnek olduğu her şey benim içimde yaşıyor
B.Y.: Mutlaka birçok insanın annesinin özlü sözü vardır. ‘’Sen yeter ki yapmak iste, ben bunun için hep arkanda olacağım.” Ne kadar güven veren bir insan olduğunun her zaman kanıtıdır.
“Kontrol delisiyiz”
* Annenizle benzeşen ve hiç benzeşmeyen yönleriniz neler?
F.A.: Annem de ben de zorluklar karşısında asla pes etmedik. O her zaman ayağa kalkmanın bir yolunu buldu. Bu yönüyle onunla benzeşiyorum. Benzeşmediğimiz yönlerimiz vardı mutlaka, hepsi bana tebessüm ettiren özlem dolu anılar şimdi.
E.E.: Annem de ben de hastalık derecesinde ayrıntıcıyız. İkimiz de kontrol delisiyiz. Benzeşmeyen yönümüz ise annem bana göre çok daha sakindir, ben değilim. Keşke bu konuda da ona benzesem.
S.G.: Baskıcı karakteri, sert halleri bana benzemez. Bunun yanı sıra iyi kalpli, yardımsever bir insan oluşumuz konusunda annemle çok benzeşiriz. Anneme benzemekten, onun gibi güçlü, dimdik, becerikli, her şeye yetişen ve daima sevgi dolu olmaktan onur duyarım. Kızım aynı anneannem gibisin dediğinde gururlanıyorum, çok mutlu oluyorum. Annem yaşarken benim tüm hayatımı çekip çevirirdi. Ondan sonra bunu ben devraldım ve uzun yıllardır tek başıma hayatın tüm zorluklarına dimdik ayakta duruyorum. Bu gücü bulmamda bana ışık tutan bir annem olduğu için çok mutluyum.
Ş.S.: O kadar çok özelliğimiz benziyor ki. Annem sıkça, “Yahu bu tarafımız da mı aynı.Pes” deyip şaşırıyor. . Ben onun hikâyesini kendi deneyimimle temize çekiyor gibiyim. Çok benziyoruz. Keşke saçlarım da ona benzeseydi! Bu dünyaya gelirken bana sormuşlar; annenin sesi mi, saçı mı…diye; saçın çözümü var sesin yok deyip, sesini seçmişim. Akıllı kızıyım annemin…
B.Y.: Büyüyüp hayatımıza şekil verdiğimiz, özellikle çocuk sahibi olduğumuzda çok daha fazla bu durumla karşılaşırız ya hani. Sonuçta belki daha evrilerek, bu davranışların daha modern anlamda hayatımızda bir yansımasını buluruz. . Umudu yitirmeden, bizlerden sonra gelenlere elimizde geldiğince iyi şeyler bırakmayı başarabilmek önemli olan.
Not: Sıralama soy isimlere göre alfabetiktir.
“Kalbimin içinde saklıyorum”
*Kulağınıza küpe olan bir “anne öğüdü” var mı?
F. A.: Annem güçlü bir kadındı. Her zaman kaldığım yerden devam etmeyi öğrendim ondan. “Sen çalış ve önüne bak Filiz” derdi, “Mutlaka karşılığını alacaksın.” Ben de hep önüme baktım.
E.E.: Âlemde şah olsan da evinde anne, evimde küçük kız çocuğusun unutma.
S.G.: Annem her zaman “Aşık olduğun işi yap ve o işe yeterince derinleş, o zaman başarı gelecektir” ve “Kimselere fazla güvenme” derdi bana.
Ş.Ş.: “Gerçekten, tabiatı koşulsuz seven ve özen gösteren insandan korkma.”
A.Ş.: Öğütten ziyade bir duruş var annemden bana kalan. Annemin dimdik duruşunu, gururunu, becerikliliğini ve sevgisini kalbimin en içine koydum ve orada saklıyorum. Bir de değerini büyüdükçe anladığım geleneksel deyişimizi çok sık annemin sesinden kulağımda duyarım ve ben de söylerim kızıma: Allah iyi insanlarla karşılaştırsın…
B.Y.: Direkt olarak söylemese de; hayatındaki fazlalıklardan kurtul, düzenli ve temiz ol. Bol bol gez ve hayatın tadını çıkarmaya çalış. Paylaşmaktan vazgeçme.